Tarih: 29.06.2021 17:00

Toplumların Çıkmazı Bağnazlık

Facebook Twitter Linked-in

Bağnazların karşı tarafa tahammülleri yoktur. Keşke olsa ama yok. Ona göre inandığı değerler dışında başka değerler yoktur. Sadece doğrusunun haklı olduğuna inanıp başka doğruları tenkit etmeye tahammülleri yoktur. Örümcek bir kafa yapısıyla kendi yumağında debelenip dururlar. İnandığı değerlere ne kadar uygun diye sorgulaması da yok. Saplantılarıyla toplumu bir çıkmaza sokar bu bağnaz kesim. İşte bütün problem burada. Araştırmıyor, eleştirilmeye de tahammülü yok. Yani küçük bir çıkar, tarafgirlik değerleri toplumu altüst ediyor. İnsanları piyon gibi kullanıyorlarsa bir bağnazlık ve yanılsamadan ibaret tüm değerler terk edilmeli bence. Çünkü hepimiz bu topluma aitiz ve değerlerimize sahip çıkmak isteriz. Çünkü içinde doğduğumuz toplum bize bir ad vermiş, bir kimlik kazandırmış. Bir yandan kişi topluma borçlu olduğu kadar toplum da bize borçludur. Çünkü her kültür kişiye birer kültürel şiddet baskı uygular. Kişiyi kültürün birer algoritması yapar. Yani demokrasiyi totalirizmin aksine farklılıkların bir arada yaşanması hatta farklılıkların kışkırtılması, çoğaltması, bağnazca duygular yerine farklılıklarla bir arada yaşamayı bilmeyiz. Global dünyada ne birey ne de toplumlar tekilesemez. Tekileserekte var olamaz. Sadece birlikte yaşamı eşit hak ve ödevler çerçevesinde paylaşmayı öğrenmesi gerekir. Mesela rekabet toplumsal yaşamın dayattığı bir gerçeklik. Bunu farklı boyutta yaşamamak gerekir bazılarına göre bir oyun kurnazlık değerindedir. Çünkü aldıkları eğitimle alışık ve antrenmanlı oldukları bir durumdur toplumsal değerleri birbirine katıp bağnazca kışkırtma diyelim. Toplumu herkesin menfaatine olan bir şeye çağırıldığında insanları etrafında toplayabilir. Aksi taktirde insanlar neden onunla birlikte olsun ki? Maddi şeyler için olan birliktelikler çürük ve dayanıksızdır, hedefe varıldıktan sonra genelde insanlar birbirini değerleri harcarlar. İnsanlığa ancak örnek olarak adını, milletini, ırkını bilmediğimiz insanlara yardım ederek katkıda bulunabiliriz, birliktelik sağlayabiliriz. En büyük bağnazlık ve esaret, inanarak bir fikre düşünerek bir inanca saplanıp kalmaktır....

Hatice AKGÖZ




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —