Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ile Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Adıyaman
İl Koordinasyon Kurulu işbirliğinde 6 Şubat depremlerinin 1. Yıldönümünde Prof. Dr. Naci
Görür’ün konuşmacı olarak katıldığı ‘Depreme Dirençli Adıyaman’ konferansı düzenlendi.
ATSO ev sahipliğinde düzenlenen ve ilginin yoğun olduğu konferansa AK Parti Milletvekili
Dr. İshak Şan, Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç, AK Parti İl Başkanı Emrah Erkan
Bulucu, ATSO Başkanı Mehmet Torunoğlu, AK Parti Adıyaman Belediye Başkan adayı Ziya
Polat, OSB Başkanı Abdulkadir Çelenk, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda
vatandaş katıldı.
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği Adıyaman İl Temsilcisi Ufuk Bayır, Mimarlar Odası
Sekreteri Seval Çelenk, Jeoloji Mühendisleri Odası Adıyaman Temsilcisi Osman Özdemir
konferansta birer selamlama konuşması yaptılar.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Torunoğlu, “Çok kıymetli hocamız Prof. Dr. Naci
Görür hocamızı Odamızda ağırlamaktan onur duyuyoruz. Geçen sene bugün çok büyük bir
yıkım yaşadık. Ticaret ve Sanayi Odası olarak bir İnşaat Mühendisi olarak ta mesleki
bilgilerimizi vatandaşlarımızla paylaşmak ve onları bilinçlendirmek adına programlar
gerçekleştiriyoruz. Bugün de o programların en değerlilerinden birindeyiz. Bizleri kırmayıp
aramızda olan Naci hocamıza teşekkür ediyorum” dedi.
Daha sonra söz alan Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç ise; “Tabiat ve doğa insan için
yaratılmış. Ama en büyük zararı da insan veriyor. Dolayısıyla biz tabiat ve doğayla uyumlu
bir şekilde yaşamamız gerekiyor. Bundan sonraki süreçte bilim adamıyla siyasetçisiyle,
mühendisiyle öz eleştiri yapıp neler yapabiliriz ona dikkat etmemiz lazım. Burada da bilginin,
bilimin sahaya yansıması noktasında ne yapabiliriz. Eğer bilgiyi, ilmi, bilimi, ahlakla irfanla,
hikmetle yoğurmazsanız havada kalır. Dolayısıyla Naci hocamızı bilgileriyle takdir ediyoruz”
dedi.
“DEPREME DİRENÇLİ KENT DEYİMİNİ TÜRKİYE’YE YERLEŞTİRDİK”
Konferansta konuşan Prof. Dr. Naci Görür, deprem dirençli kent ifadesini belediyelerin
benimsediğini ve önemsediğini belirterek; “Türkiye’de ilk kez deprem dirençli kent deyimini
Türkiye’ye soktuk. Bugün siyasilerde dahil bu terimi çoğu insan kullanıyor. Bizim o bağırtı
çağırtılarımızdır ki ısrarlı söyleşilerimizdir ki bugün hükümet cephesinden veya muhalefet
cephesinden aday olanlar halka ilk vadettiği deprem dirençli kentler ve o kenti deprem
dirençli yapacağız diyorlar. Bunda elbette 6 Şubat depremlerinin etkisi var ama unutmayın bu
ülkede bu coğrafyada depremler 13.6 milyon sene önce deprem mekanizması oluştu. 13.6
milyon seneden beri depremler devam ediyor. Daha milyonlarca sene devam edecek. Onun
için depremle ilgili ‘Ne zaman oldu, nasıl olacak’ nerede olacak, ne zaman bitecek gibi
soruların bir anlamı da yok. Bu ülkenin bir numaralı gündemi deprem. Şimdi biz depremleri
durduramayacağımıza göre her depremde de on binleri elli binleri toprağa veremeyeceğimize
göre o halde ne yapabiliriz. Depremde ayakta durabilmek için deprem dirençli kentler
yapabiliriz. Bugün bunu dünya yapmıyor mu? Yapıyor işte. Bakın Kaliforniya öyle, Meksika
öyle, Japonya, Endonezya, Çin, Hindistan, İtalya öyle. Bizim kadar büyük depremler
olmasına rağmen orada 3-5 kişi bilemedin birkaç yüz kişi tesadüfen ölüyor. Bunun en güzel
örneği Japonya. 7,6 deprem oldu 200 kişi öldü o da Tsunami’nin etkisi var. Peki biz deprem
dirençli kentler niye yapamıyoruz. Neyimiz eksik diye sorarsanız bana samimiyetimle
söylüyorum her şeyimiz var. Eksik olan hiç bir şey yok. Eksik olan siyasi irade. Hükümetiyle
muhalefetiyle bugün geldiğimiz noktada sevindirici olan ‘Deprem dirençli’ kentleri
oluşturacağız. Nedir deprem dirençli kentleri o kadar konuşuyoruz. Deprem geldiği zaman o
kent o depremi milim hasarla atlatacak. Deprem dirençli kent budur. Şimdi böyle kentleri
yapmamız gerekir”
“ADIYAMAN İLE HAKKÂRİ ARASINDA DEPREM OLURSA SÜRPRİZ OLMAZ”
Adıyaman ile Hakkari arasında Arap kuşağında olabilecek bir depreme dikkat çeken Görür;
“6 Şubat’ta Doğu Anadolu fay zonu deprem üretti kırıldı. Bingöl Karlıova’dan Hatay’a kadar
giden hat Doğu Anadolu fayı ve ölüdeniz fayı dediğimiz kesimler büyük ölçüde ama Doğu
Anadolu’nun devamı niteliğinde kırıldılar. Orada büyük boyutlu depremin oluşmayacağı
ortada. Çünkü enerjinin büyük bir kısmı boşaltıldı. Yer yer artçı depremler olabilir ama afet
niteliğinde olmaz. Fakat Adıyaman’ın özel bir durumu var. Şimdi Doğu Anadolu fayı
Adıyaman’a kadar geliyor tam Adıyaman yakınlarında Bitlis-Zagros kuşağıyla kesişiyor.
Doğu Anadolu fayı 6 Şubat depremlerini ürettiği zaman bir kısım enerjiyi muhtemelen yüzde
20 kadarını bu Bitlis-Zagros bindirme kuşağına transfer etmiş olabilir. Bu demektir ki
özellikle Adıyaman ile Hakkari arasında yer alan kentlerde Bitlis-Zagros kuşağının harekete
geçmesiyle yeni depremler olabilir. O hatta yeni depremler üretecek potansiyeldedir. Ben bir
yer bilimci olarak uyarıyı yapıyorum. Yani Adıyaman ile Hakkari arasında Arap platformu
üzerinde yani Bitlis, Urfa, Diyarbakır, Mardin, Cizre, Nusaybin, Batman, Hakkari gibi
kentlerde depremler olursa bu benim için büyük bir sürpriz olmaz. Ama bu depremlerin
boyutu ne olur bilemem ne zaman olur onu da bilemem. Öngörü olarak 6 Şubat depremlerinin
Bitlis-Zagros süturunu etkileyerek enerji transfer ederek onun harekete geçmesini
sağlayabilir. Önemli olan bu”
“ŞANSSIZLIĞINIZ DEPREMİN PERİYODUNDA YAŞIYOR OLMANIZ”
Adıyaman’ın durumuna de değinen Görür, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizin şanssızlığınız
depremin tekrarlanma periyodunda yaşıyor olmanız. Adıyaman bölgesinde otururken şu lafı
unutun “Deprem olacak mı?” ne dememi bekliyorsunuz. Yapmayın bunu bakın. Siz levha
sınırında deprem zonunda yaşayan bir kentin insanlarısınız. Deprem olacak mı demek yarın
güneş doğacak mı demek kadar abes bir şey. Birinci realite bu. Bunu devlette bilecek”
Konuşmalar sonrası soru-cevap bölümünde katılımcıların soruları cevaplandırıldı.