Tarih: 07.12.2023 15:51

MEVZUATTAKİ GENEL UYGULAMALAR DEPREM BÖLGESİN’DE ÇALIŞANLAR LEHİNE UYARLANMALIDIR

Facebook Twitter Linked-in

Eğitim-Bir-Sen Adıyaman Şubesi’nin ev sahipliği yaptığı 6. Bölge Teşkilat Eğitimine
Eğitim Bir Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Yalçın, Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, Eğitim
Bir Sen Genel Başkan Yardımcısı Mesut Öner, Eğitim Bir Sen Genel Merkez Kadınlar Komisyonu
Başkanı Sıdıka Aydın ve Gaziantep, Malatya, Kilis, Kahramanmaraş, Şanlıurfa illerinde şube yönetim
kurulları, ilçe temsilcilikleri ve kadınlar komisyonu üyeleri katıldı. Toplantılarda toplu sözleşme süreci,
eğitim ve eğitim çalışanlarının gündemi ve sendikal çalışmalar konuşuldu, eğitim programları yapıldı.
Teşkilat Eğitiminin açılış ve selamlama konuşmasını yapan Eğitim Bir Sen Adıyaman Şube Başkanı ve
Memur Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir “ tüm Türkiye’de ve dünyada Genel Merkezimizin üstün
gayretiyle büyüttüğümüz sendikal ağımızla daha da güçlenmiş olarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Eğitim bizim işimiz gücümüz, istişare ve dayanışma olmazsa olmazımızdır. Bu toplantılar vesilesiyle
alanımızla ilgili konularda bilgimizi tazeliyor, uzmanlaşıyor ve dayanışma ruhunu üst seviyeye
çıkarıyoruz” dedi.
Eğitim-Bir-Sen’in soylu sendikal mücadelesinde, erdemli emek hareketi olma çizgisinde yeni bir milat
başlattıklarına dikkat çeken Demir, “Eğitim-Bir-Sen, emek mücadelesine yetki damgamız; alın terini
akıl teriyle harmanlayan aksiyoner mücadele damarımızdır. Biz, emeğin evrensel bir değer olduğunu
savunduk, savunuyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, bir yandan ücret ve özlük hakları mücadelesini en iyi
şekilde verirken, diğer yandan Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesinde paydaş olduk. Başta eğitim ve
demokrasi olmak üzere, ülkemizin temel sorunlarına çözüm üretmede üzerimize düşeni yaptık ve bu
idealimizden asla taviz vermedik. Başarımızda, gördüklerimizden ve tartıştıklarımızdan doğru sonuçlar
çıkarmamız, sorumluluklarımızdan kaçmayışımız ve elbette ilkelerimizden taviz vermeyişimiz etkili
olmuştur. İç dünyamızda ya da çevremizde, sırtımızı döndüğümüz her sorunun, ya yerinde duracağını
ya da artarak yeniden karşımıza çıkacağını bilerek çok çalıştık, çalışıyoruz. Gözümüzü Türkiye’nin
büyük hedeflerinden bir an olsun ayırmadık, ayırmayacağız” şeklinde konuştu.
Eğitim ve toplantıların kapanış konuşmasını gerçekleştiren Eğitim Bir Sen ve Memur Sen Genel
Başkanı Ali Yalçın Her zaman ve her yerde ‘derin güçlere’ karşı milletin yanında olduklarını
vurgulayarak “Sivilleşmeye ve demokratikleşmeye yaptığımız katkılar, tarihe düşülmüş birer nottur.
Ülkemizin geleceğinin aydınlık olmasının yolunun, sivil siyaset ve sivil toplumun gerçekten sivil
olmasından, fertler ve kamu görevlileri adına siyaset ve sendikacılık yapmasından geçtiğinin altını
çizdik. Misyonumuz, eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin özlük haklarının iyileştirilmesinden
insan hakları ihlallerinin son bulmasına kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Başta eğitim, öğretim ve
bilim hizmet kolu çalışanları olmak üzere, ülkemizi ve milletimizi ilgilendiren her alanda demokratik
karar alma süreçlerine katılmayı, mağdurların, mazlumları sesi olmayı amaçlıyoruz” dedi.
Sendikal yolculuklarında, hak, emek ve özgürlük mücadelelerinde önemli mesafeler aldıklarını dile
getiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurulduğumuz günden bu yana yasakların kaldırılması,
sorunların çözüme kavuşturulması, özlük, sosyal ve mali hakların iyileştirilmesi için mücadele verdik,
ter akıttık. Birçok meseleyi mesele olmaktan çıkardık. Nöbete ücret, sınav görev ücretlerinin
artırılması, idari izinli günlerde ek ders ödenmesinin sağlanması, kariyer basamaklarında adım
atılması, ek gösterge düzenlemesi, sözleşmelilere kadro gibi onlarca sorunu çözdük. Ancak daha
yapmamız gereken çok iş, yürüyecek çok yolumuz var.”
“Öğretmen ihtiyacı kadrolu atama yoluyla karşılanmalıdır”
Öğretmen açığı sorununa bir an önce çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Yalçın, şunları söyledi:
“Öğretmen ihtiyacının giderilememesi, hem öğretmen olma ehliyet ve liyakatine sahip öğretmen

adaylarından istifade edilememesine ve bu öğretmen adaylarının işsizlik sorunlarıyla boğuşmasına
hem de ucuz işçilikten farksız ücretli öğretmenlik gibi çalışma türlerinin varlığına neden olmaktadır.
Eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümü ihmal edilmemelidir. Çünkü eğitim, ülkemizin
geleceği ve kalkınmanın temelidir. Kaybettiğimiz her yıl gelecekte telafisi olmayan sorunlara yol
açacaktır. Öğretmen atama politikasındaki hatalı yaklaşımdan, sözleşmeli, ücretli öğretmenlik
uygulamasından vazgeçilmelidir. Öğretmen açığı kadrolu atama yoluyla kapatılmalıdır.”
“İstihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sistemi hayata geçirilmelidir”
Ali Yalçın, eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde illerin
mahrumiyet durumuna göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi gerektiğini, böyle bir uygulamanın
hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması hem de bölgenin zorluğuna göre eğitim çalışanının
yaşamış olduğu mağduriyetin giderilmesi bakımından gerekli olduğunu belirterek, “Sorunun diğer
boyutu, öğretmen açığının en çok bu bölgelerde bulunmasına rağmen deneyimli öğretmenlerin
bölgede çalışmak yerine bir an önce diğer bölgelere gitmesidir. Bu açığı kapatmak amacıyla zorunlu
hizmet yükümlülüğü getirilmişse de, bunun soruna kalıcı bir çözüm getirmediği ortadadır. Bu nedenle,
zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde eğitim çalışanlarına, illerin mahrumiyet
durumuna göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmelidir” diye konuştu.
“Mevzuattaki genel uygulamalar deprem bölgesi için çalışanlar lehine uyarlanmalıdır”
Deprem bölgesinde çalışanların sorunlarına değinen Yalçın, şöyle konuştu: “Deprem bölgesinde
olağanüstü şartlarda çalışanlar ekonomik olarak desteklenmeli, hak ve hukukları gözetilmeli,
mevzuattaki genel uygulamalar deprem bölgesi için çalışanlar lehine uyarlanmalıdır. Deprem
tazminatının ödenmesine, kapsam, miktar ve süre artırılarak, devam edilmelidir. Üniversite çalışanları
için geliştirme ödeneğinin oran ve miktarı artırılarak en üst limiti depremin enkazından kurtulmaya
çalışılan yerlere uygulanmalı, tüm çalışanlar gözetilmeli, kurumlar arası uygulama farklılıkları
kaldırılmalı, fazla mesai ücreti ödenmeli, zorunlu hizmet bölgesi uygulaması kapsamında
değerlendirilerek hizmet puanları en üst limite yükseltilmelidir. Barınmada karşılaşılan zorluklar
aşılmalı, ulaşım sorunlarına çözüm bulunmalıdır.”
“Filistinli mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz”
İşgalci İsrail’in Gazze’de insanlık suçu işlediğini, soykırım yaptığını dile getiren Yalçın, Gazze'de
yaşanan soykırım karşısında uluslararası kurumları görevlerini yapmaya, acilen harekete geçmeye
çağırdı. Yalçın, Filistin’in haklı mücadelesinde her daim yanında olduklarını, olmaya da devam
edeceklerini, siyonizme, emperyalizme karşı hep insan hak ve onurundan yana olacaklarını, kamuoyu
oluşturacak çalışmalarının zulüm bitinceye kadar devam edeceğini vurguladı.
Teşkilat eğitimleri Mustafa Bostancı, Hıdır Yıldırım, Mustafa Canıtez ve Raşit Eğin birer sunum
gerçekleştirmelerinin ardından sertifika töreni ve aile fotoğrafı çekilmesi ile sona erdi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —