İşsizlik deyince ne anlıyoruz?

İşsizlik deyince ne anlıyoruz?

İşsizlik deyince ne anlıyoruz?

Bana göre limon satan işsiz değil. Tiyatroda çalışıp prova gösteri saati kadar sigorta sosyal güvencesi ödenen de işsiz değil. Bana göre iş diye tanımlandırılan insanoğlunun dünya tablosuna yaptığı renkli motiflerdir. Ürettiği her şeydir iş. Örneğin fabrikada tütün sarmak, üzüm ezmek vs... Bir doktor, bir çiftçi, bir öğretmen, bir inşaat işçisi arasında fark yok. Doktor çiftçinin çocuğunu iyileştirmeye çalışırken çiftçi de doktorun ailesini besliyor. Gerçekten insanlık değer görmeli hiçbir şeye sahip olamayız. İşçinin aldığı para yetmiyorsa kimse işini düzgün yapamaz. Ülke güç aşığı ülke olur. İşler zorbalıkla, torpille yürür yoksa. İnsan çalıştığında dair yarınlar için sosyal güvence ister. Somut bir örneği kendimden vereyim. Ailemin çoğu Almanya'da. Avrupa'da bir elemanı işten çıkartmak için hırsızlık vs etik yanlış yapması lazım. Bütün sosyal haklarını işveren ödüyor yıllık. Devletin yaşam standartlarına göre belirlediği maaş. Ülkemde her şey işverenden yana. Sendika yok, sosyal güvence yok, çingene usulü insanlar gününü kurtarma derdinde. Sağlıklı nesil yetişemez. İnsanlar istikrarlı varoluş yaşamıyor. İnsanların yaptığı iyi işler için takdir edin, kötü işler için kınayın. Somut karşılık ver ki hatasını anlasın. Artık insanlığın ölçütü kişiliğiyle değil parasına bakılıyor, dış görünüşüyle değerlendiriyoruz. Bunu aşmadığımız müddetçe ülke olarak kötüye gideriz, kalan iyileri de kaybederiz.