Adıyaman'da 3. Ağır Ceza Mahkemesinde süren İsias Otel Davasının 2. gününde ölenlerin yakınlarının anlattığı hikayeler salonda gözyaşlarına neden oldu.
Duruşmanın ikinci mahkeme heyeti tarafından müştekiler dinlenmeye başladı. Müştekiler, otel sahipleri ve sorumlulardan şikayetçi olduklarını dile getirdi. Hayatını kaybeden sporcu ve tur rehberlerinin yakınlarının deprem günü yaşananlarını anlatması salonda gözyaşlarına neden oldu."Adıyaman yıkıldı, dünyam yıkıldı"
İlk olarak, İsias Otel'de çocukları Doruk Akın ve Alp Akın'ı kaybeden Baba Osman Akın'ın sözleri mahkemede duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Gözyaşları içerisinde yaşananları anlatan acılı baba Osman Akın, "Voleybol finallerine gelmek için İsias Otelin güvenli, temiz ve merkezi yerde olduğu söyledikleri için tercih ettik. Otel Müdürü Cuma Tufan ile ben iletişime geçtim ve rezervasyonu ben yaptım. 3 Şubat sabahı Kıbrıs'tan ayrıldık. Akşama doğru Adıyaman'a geldik. Çocukları otele yerleştikten sonra ben 5 Şubat sabahı ayrılarak Kahramanmaraş' gittim. Otelden gitmeden önce iki tane aslan parçamı son kez gördüm. Çocuklarımı bırakarak oradan ayrıldım. O otelde kalsaydım belki bende bu gün burada olmayacaktım. Kız ve erkek takımlarıyla Kahramanmaraş Öğretmenevinde kaldım. Bende Kahramanmaraş'ta bu depreme yakalandım. Büyük bir depremdi ama yıkılmadı. Adıyaman'dan ilk etapta bilgimiz yoktu. Eşimin mesajıyla Adıyaman'da ki otelin yıkıldığını öğrendim. Adıyaman yıkıldı, Dünyam yıkıldı. Kahramanmaraş'ta ben sorumlusu olduğum çocukları güvenli bir yere götürmek için 1 kilometrelik yolu bir saatte gidebildik. Güvenli bir yere bıraktıktan sonra Adıyaman'a hareket ettim. Adıyaman'a geldikçe depremin ne kadar büyük olduğunu gördüm. Öğleden sonra Adıyaman'a ulaşabildim. Otele geldiğimde gördüğüm manzara kum yığınıydı. 72 can gitmişti. Bunların içinde 11-14 yaş arası çocuklarımız var. O kum yığının içerisinde gömüldüler. Hep bir umut ile çocuklarımıza ulaşacağımızı umut ettik. Çocuklarımıza ulaşmaya başladığımızda sağ salim ulaşmak umudumuzu yitirmeye başladık. Çocuklarımızın bedenine bir bütün olarak ulaşmaya çalışıyorduk. Çocuklarımıza ulamak için ellerimizle kazdık. Burada maddi bir gerçekten bahsediliyor. Asıl maddi gerçek nedir biliyor musunuz. Çocuğunun yok olması maddi kayıptır. Kendi hayatımıza mı üzülelim, yoksa can parçalarımızın yok oluşuna mı üzülelim, biz adalete güveniyoruz, adalet için buradayız. Sizin vereceğiniz karara güveniyoruz. Adalet er veya geç bu salondan çıkacağını biliyoruz. Tüm sanıklardan şikayetçiyim" dedi.
Anne Ayşe Akın ise konuşmasında, "İki oğlumu ve eşimi Adıyaman'a gönderdim. Hiç böyle bir sonuçla karşılaşacağımızı düşünmeden mutlu bir şekilde gönderdim. Aklımızın uçundan bile evlatlarımızın buralarda bunları yaşayacağı aklımıza gelmedi. Biz sabahın nasıl olduğunu anlamadık. Adıyaman'dan hiç bahsedilmiyordu, hiç haber alamadık. Ben İstanbul depremini yaşayan bir öğretmenim. Ben depremlerde nelerle karşılaşacağını biliyorum. Benim çocuklarım depremle ilgili projeler ve ödevler yaptılar. Hiçbiri İsias'a benzemiyordu. İsias bir kum yığınıydı. Biz Adıyaman'a vardığımızda gerçekle karşılaştık. İsias'a evlatlarımızı kurtarmaya gedik ama otobüstün indikten sonra gerçekle karşı karşıyaydık. Ben yukarıdaki güce, Allah'ıma inanıyorum. Siz hiç öyle bir görüntü karısında dilinizin dua edemediğini yaşadınız mı, Dilim varmadı dua etmeye. İki evladımın nerde olduğunu anlayamadım. Otelin üzerinde yapılan çatı denilen yere aileler olarak sivil savunma ekibi kurarak ellerimizle kovalar ile taşları ve kumları boşalttık. Evlatlarımıza ulaşmak için yaptık. Ben iki evladımı kaybettim adalet için buradayım. İki evladımla birlikte onların arkadaşlarını kaybettik, adalete güvenimiz sonsuzdur. Bu görülen ve yaşananlar bir hikaye değildir, bunlar geçeklerdir. Çocuğumun çantası gördüm ve iş makinasına sakın çocuğumun bedenine zarar gelmemesi için uyardım, onun için uğraştık" diye konuştu.
Ölenlerin yakınlarının dinlenmesine devam ediliyor.