Gazeteciler Cemiyeti, 6 Şubat depreminin birinci yılında afetten etkilenen basın kuruluşlarını desteklemek için Mobil Basın Evi ile Adıyaman’daydı.
Gazeteciler Cemiyeti Mobil Basın Evi, 6 Şubat depreminin yıl dönümünde meslektaşlarıyla dayanışmak için Adıyaman’daki çalışmalarını sürdürdü. Depremin yaralarının halen sarılamadığı şehirde konteyner kentte çalışmalarına devam etmeye çalışan yerel basın kurumlarının yayınlarına teknik ve ekipman desteği sağlayan Gazeteciler Cemiyeti, düzenlediği eğitimlerle de meslektaşlarının yanında olmaya devam etti.
Zeki Dişkaya, Nazmi Bilgin ve Vahap Güner etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştirdi
Adıyaman Dedeman Otel’de gerçekleştirilen etkinlik depremde yaşamını yitirenlere saygı duruşuyla başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, etkinliğin temel amacının cemiyetin deprem bölgesindeki gazetecilerin sorunlarını dinlemek ve birlikte çözüm üretmek olduğunu vurguladığı konuşmasında, basın meslek kuruluşlarının birbirine desteği ve iş birliğinin önemli olduğunu söyledi. Gazeteciler Cemiyeti’nin bu amaçla daha önce depremden etkilenen başka bir il olan Malatya’da da çalışmalar yürüttüğünü hatırlattı.
Bilgin: “Farklı fikirler bizler için zenginliktir, biz yüzyıllar kucaklaşmasıyız”
Konuşmasında, farklı fikirlere rağmen esas olanın gazetecilik ilkelerinde ve ülke sevgisinde birleşmek olduğunu vurgulayan Bilgin sözlerine şöyle devam etti: “Dünya’nın yedi kıtasını, Türkiye’nin 81 ilini gördüm. Ve şunu söylemeliyim ki, havasıyla toprağıyla dünyanın tüm renklerini barındıran bir ülkede yaşıyoruz. Bu açıdan ülkemizin kıymetini bilmeliyiz. Farklı siyasi görüşlere sahip olsak da Türkiye ve Atatürk sevgisinde birleşmeliyiz. Fikir ayrılıklarımız olabilir ama bunlar bizim avantajlarımızdır. Çünkü bu topraklar kadim topraklardır. Biz; dinler, diller ve renkler kaynaşması, yüzyıllar kucaklaşmasıyız.”
Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Dişkaya
AGC Başkanı Dişkaya dayanışmanın önemini vurguladı
Etkinliğin açılış oturumunda konuşan Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Zeki Dişkaya, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’e desteklerinden dolayı teşekkür ederek, Bilgin’i mesleki tecrübesinin yanında gösterdiği dayanışmadan dolayı da bir “ağabey” olarak gördüklerini ifade etti. Bilgin’in sözlerine katıldığını belirterek başladığı konuşmasında Dişkaya, gazeteciler için önceliğin ülkenin ve halkın çıkarları olduğu vurguladı.
Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner
Güner: “Malatya’nın tekrar inşası 5 yıl sürebilir”
Gazeteciler Cemiyeti’nin Malatya’daki desteklerini hatırlatan Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner, depremin bilançosunu paylaştı. Kentteki gazetecilerin bürolarının büyük ölçüde zarar gördüğünü, teknik ekipmanların neredeyse tamamının enkaz altında kaldığını söyleyen Güner, televizyon ve gazetelerin çalışmalarını konteyner kentte sürdürdüklerini dile getirdi. Güner konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Malatya’daki basın kurumlarının konteyner kentteki çalışmalarının beş yıl süresince devam edeceğini tahmin ediyoruz. Çünkü Malatya kent merkezi altyapısıyla birlikte tamamen yok olmuş durumda. Depremin etkilendiği yerler aynı zamanda turizm bölgeleri. Malatya’da her yıl 500 milyon dolar civarında kayısı satışı gerçekleşiyor. Önemli siyasi isimler de Malatyalı. Bu özellikler Malatya’nın bir an önce ayağa kalkmasında altı çizilmesi gereken unsurlar.”
Adıyaman’da bulunan Nemrut Dağı’nın sadece kent için değil bölge için de önemli bir turizm noktası olduğunu vurgulayan Güner, “Nemrut Dağı henüz yaygın bir şekilde tanınmıyor, yolu bile bulunmuyorken orada inceleme ve araştırma yapmıştık. Ve bu önemli bölgenin tanıtılması için de çalışmalarımız hep sürdü. Bu ölçüde önemli bir bölgeyi çıkmaz sokaktan kurtararak yılda 1 milyon turisti çekecek bir odak noktası haline getirmek mümkün. Bunun örneğini Göbeklitepe’de gördük” dedi.
Gürcanlı, Gazeteciler Cemiyeti'nin gerçekleştirdiği proje ve çalışmaları anlattı
Gürcanlı: “Dayanışmada birleşmeliyiz”
Cemiyetin proje ve etkinliklerini tanıtan Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Gürcanlı, kurum olarak dayanışmaya inandıklarını belirttiği konuşmasında temel amaçlarından birisinin gazetecileri bir araya getirmek olduğunu vurguladı: “Gazeteciler farklı şehirlerde yaşasa da dayanışmada birleşmeli ve birlikte çalışmalı. Çünkü gazetecilik Türkiye için, insanlar için önemli bir iş. Onların sesini duyurmak bizim görevimiz.”
Gürcanlı, Gazeteciler Cemiyeti’nin, mesleki ve teknik anlamda gazeteciler için gerçekleştirdiği eğitim ve telif programlarını tanıttığı konuşmasında farklı bölgelerden gazetecileri bu projelere dahil olmaya davet etti.
Ünlü: “Yayınlara devam etmemin gerekçesi inat”
“Patron kızar mı demeden” fikriyle açtığı YouTube kanalıyla hafta içi her gün Türkiye ve dünyadan gelişmeleri paylaşan Gazeteci Ünsal Ünlü, “YouTube’da var olmak” başlıklı eğitimde Adıyamanlı meslektaşlarıyla buluştu. Gazetecilik mesleğinin temel olarak “patronunu üzen” bir meslek olduğunu söyleyen Ünlü, bunun temel nedeni olarak gazetecinin haberciliği doğru bir şekilde yapması olarak gösterdi. Patronsuz gazetecilikte temel ilkenin, evrensel habercilik ilkelerine uygun hareket etmek olduğunu savunan Ünlü, herkese açık fonlama platformları aracılığıyla izleyicilerin maddi destekte de bulunabileceğini anlattı.
Dokuz yıl önce başladığı yayınlarda kat ettiği aşamaları anlatan Ünlü, YouTube reklam geliri ve Patreon desteğiyle ilgili vergilendirme konusunda çaba gösterdiğini belirtti. Yayınlarını evden yaptığını anlatan Ünlü, “Bizim eve artık pek yatılı misafir gelemiyor. Gelse bile yayına hazırlık yapmam gerektiği için sabah 6’da gitmek zorunda çünkü o odayı her gün yayın için kullanıyorum. Habertürk TV Ankara temsilciliğini üstlendiğimde stüdyoyu 1 milyon 400 bin euroya kurdurmuştuk. Bugün aynı yayın olanaklarına Gazeteciler Cemiyeti Basın Evi Destek Aracı sayesinde 34 bin liraya sahibim. Geçen sene 2 bin liraya satın aldığım yayın arayüz programı ile aynı anda iki konuğu programa bağlayabiliyorum. Ve bunları sadece bilgisayar üzerinden gerçekleştirebiliyorum. Tüm bunlar için tek gereken durum inat. YouTube üzerinden yayın yapmak evden yapıyor bile olsanız bile dükkanının kepengini açmak gibi. Üç gün üst üste o dükkânı açmazsanız, izleyiciler sizi takip etmeyi bırakır. Bu yüzden sürdürebilirlik oldukça önemli. Diğer önemli faktörler ise samimiyet ve seyirciyi birlikte bir şey yaptığınıza inandırmak. Bunun için etkileşim de önem kazanıyor” dedi.
Teknik zorluk ve olanaksızlıklara rağmen yayınlara başlamasının ve devam etmesinin gerekçesinin umut olduğunu söyleyen Ünlü, internet üzerinden yayınlarda etik ilkelerin öneminin altını çizdi: “YouTube üzerinden yayınları RTÜK veya Basın İlan Kurumu denetlemiyor. Fakat buna rağmen bana 1989’da TRT’de ne öğretildiyse bunu uyguladım.”
Bilgin: “Depremin yıkımı gazete ve televizyonlarda yeterince yer almadı”
Bölge gazetecilerinin fikirlerini beyan ettiği serbest forumda konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, Ankara ve İstanbul basınının deprem sürecinde “sınıfta kaldığını” şu gerekçelerle açıkladı: “Ankara ve İstanbul’dan bölgeye gelen gazeteciler belli yerlere yığıldı. Örneğin Adıyaman ve Malatya’daki yıkım gazete ve televizyonlarda yeterince yer almadı. Malatya ve Adıyaman’da ilk dört gün boyunca insanlar yakınlarını enkazdan ‘tırnaklarıyla’ kurtarmaya çalıştı. Olağanüstü durumlarda devreye giren Silahlı Kuvvetlerin ilk üç gün boyunca kışlada kalması meslek yaşamım boyunca hiç görmediğim bir uygulama oldu. Nitekim gerekçesini hâlen bilmiyoruz. Enkaz kaldırma sırasında bilinçsiz uygulamalar nedeniyle hayatını kaybedenler, hastaneye götürdüğü kayıtlarda yer almasına rağmen kaybolan çocuklar bizlere çok şey öğrenmemiz gerektiğini öğretti.”
“Farklı siyasi görüşlerden olsanız da birbirinize sırt çevirmeyin”
Genç gazetecilere birliktelik mesajı veren Bilgin şunları söyledi: “Farklı siyasi görüşlere sahip olsanız da birbirinize sırt çevirmeyin. Aranızda siyasi tartışmaları yapmaktan kaçının. Siyasi görüşler elbette doğal hakkımız. Ancak gazetecilik mesleği haberlere siyasi görüş katmayı asla kaldırmaz. Örneğin deprem sonrasında yapılacaklar gazetecilerin tekrar bir araya gelmesi için vesile olabilir. Siyasi farklıkları öne çıkarmak yerine ülke gerçekleri üzerinden harekete geçelim. Yoksa var olan çürüme devam ederse bundan gazeteciler de sorumlu olur. Bu yüzden birbirimize saygı duymak mecburiyetindeyiz.”
Ekipman desteği sağlandı
Program kapsamında Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti de ziyaret edilirken, cemiyete bilgisayar ve teknik ekipman hibesi sunuldu.
9. Köy Haber Merkezi Editörü Erhan Karadağ televizyon haberciliğinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı
Öğleden sonraki oturumlarda 9. Köy Haber Merkezi Editörü Erhan Karadağ “Video Haber Eğitimi”, Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener “Yerelden Ulusala Habercilik” ve Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Gürcanlı “İnternet Medyası ve Sürdürülebilirlik” başlıklı eğitimler gerçekleştirdi.
Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener'in konu başlığı “Yerelden Ulusala Habercilik”ti