da yer aldı.
belirterek, 'Karda, kışta hep birlikte bir mücadele veriyoruz. Tabi bu
arada, siyasi partiler, dernekler, sendikalar inanılmaz destek sundu.
İlk kez bu kadar yoğun maddi ve manevi bir destek sunuldu. Bu da bizi
güçlendiriyor tabi. Emek Partisi İl ve İlçe örgütleri baştan beri bizimle
birlikte oldular. Daha önce bir kaç sefer uluslararası destek de
sunmuşlardı, teşekkür ediyoruz. Çam sakızı, çoban armağanı
grevimiz açısından çok değerlidir' diye konuştu.
'TENCEREDE BİZİM DE TUZUMUZ OLSUN'
Birleşik Metal-İş Gebze 2 No.lu Şube Başkanı Necmettin Aydın'ın
ardından konuşan EMEP Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan, 'İşverenin bu
kadar hoyrat ve kural tanımaz davranması, toplu sözleşme masasına
oturmaması gerçekten anlaşılabilir değil. İşçiler özgür toplu sözleşme
imzalayıp iş başı yapmak ister, esas grevdeki ısrar patronun ısrarıdır,
onlar uzlaşmaz' dedi. Kaynayacak tencerede tuzları olmasını
istediklerini ifade eden Erkan, 'Bu grevi kendi grevimiz gibi
gördüğümüzü hep ifade ettik. Bu grevi sadece kentimizde değil,
partimizin örgütlüğü olduğu tüm illerde ve yurtdışındaki
temsilciliklerimizde de bu grevin başarıyla sonuçlanması için hem
maddi hem de manevi bir destek ve dayanışmasının örgütlenmesi
açısından bir çaba içerisinde olduk. Bugün de istedik ki, evlerde
tencere kaynayacaksa bizim de tuzumuz olsun' ifadelerini kullandı.
'SINIFIN PARTİSİ OLARAK SAHİPLENİYORUZ'
Baldur işçilerinin örnek olduğunu söyleyen Erkan, 'Siz sendikanızla bir
dik duruş sergiliyor, örnek oluyorsunuz. Kadıköy ve Maltepe
belediyelerinde çıkılan grev, hemen yanı başımızda Cem Bialetti'de
çıkılan grev aslında sizin grevinizden de güç aldı. Cesaretin bulaşıcı
olduğunu gösterdiniz' dedi. Önceki gün Sakarya'da Büyük Coşkunlar
Havai Fişek fabrikasında yaşanan patlamanın davasını izlediklerini
ifade eden Erkan, 'Keşke orada olsaydınız da patronların hoyratlığını,
kibrini görseydiniz. Bu cesareti işçilerin örgütsüzlüğünden, sendikalı
olmamasından alıyorlar. İşçi örgütlü olursa, sendikalı olursa bütün bu
haksızlıklara ses çıkarabilir. O yüzden biz Baldur grevini, Maltepe-
Kadıköy grevini, Cem Bialetti grevini, CPS direnişini, Migros direnişini,
Amana Foods işçisi arkadaşların sendikalaşma mücadelesini sınıfın
partisi olarak kendimizinmiş gibi sahipleniyoruz. İşçi ne kadar örgütlü
olursa o kadar çok haklarına sahip çıkabilir. İşçiler ancak patronlara
da, işçilerin haklarını elinden almaya çalışan iktidarlara da gücünü
böyle gösterebilir' diye konuştu.
'İŞÇİYE DİRENMEK DIŞINDA BİR ŞEY KALMIYOR'
Baldur ziyaretinin ardından CPS Otomotiv işçilerinin direnişine de
uğrayan EMEP, burada da işçilerin yanında olduklarını vurguladı.
İşçilerle sohbet eden Erkan, 'Burada ciddi bir belirsizlik var. Bu işçiyi
çalıştırırken herkes işveren ama mesele işçi alacaklarına gelince kimse
işveren değil. Hem maaş, hem de kıdem ihbar alacaklarınız var ama
ortada koca bir soru işareti var. Bu durumda işçiye de direnmek
dışında bir şey kalmıyor. Türkiye'de yasal mevzuatta da işçinin
alacakları en son sırada' eleştirisinde bulundu.