Bursa Tabip Odası, 14 Mart Tıp Haftası dolayısıyla Çevre Ödülü’nü, çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı yapmak isteyen Meyra Madencilik’e karşı mücadele veren Kirazlıyayla köylülerine verdi.
BURSA (İGFA) - Bursa Tabip Odası, 14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri kapsamında her yıl verdiği Çevre Ödülü’nü bu yıl Kirazlıyayla Yenişehir’e bağlı Kirazlıyayla Köyü’nde yapılmak istenen çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajına karşı mücadele veren köylülere verdi. Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, Kirazlıyayla'da düzenlenen etkinlikte ödülü direnişin simgesi haline gelen kadınlara takdim etti. Türkkan, “Çevrelerine sahip çıktıkları ve madene karşı direnmeleri nedeniyle haklı mücadelelerinde yanlarında olduğumuzun mesajını vermek için bu seneki Bursa Tabip Odası Çevre Ödülü’nü takdim etmek için buradayız. Ödülü özellikle Kirazlıyayla kadınlarına vermek istiyorum” dedi.
“YALNIZ BIRAKMADIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER”
Başkan Türkkan’a ödül için teşekkür eden Kirazlıyayla kadınları, “Bizi yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederiz. Biz bu madenin köyümüzde olmasını istemiyoruz. Cumhurbaşkanımız dedi ya ‘Biz bize yeteriz.’ Biz de köylü olarak bize yeteriz. Biz zehir solumak istemiyoruz” dedi.
Köylüler, “Bizim yaşam alanımızı aldılar elimizden. Geldiler, kalbimizin, akciğerlerimizin üstüne fabrika kurdular. Orası bizim piknik alanımızdı, kamışlı gölümüzdü, yaşam alanımızdı. Bizim doğamızı, yaşam alanımızı geri versinler. Başka bir şey istemiyoruz. Bir duymayan Cumhurbaşkanımız kaldı. Gidip kendi derdimizi, kendi elimizle, ayağımızla anlatmak istiyoruz. Martın sonu, nisanın başı gibi Ankara’ya gideceğiz” şeklinde konuştu.
Bu mücadelede sonuna kadar köylülerin yanında olacaklarını ifade eden Prof. Dr. Kayıhan Pala ise, “‘Biz Türkiye’nin birçok yerinde mücadeleye katıldık. Bu mücadele asıl belirleyici olan kadınlar. Kadınlar direnirse mutlaka mücadeleyi kazanır. Kimse sizin yaşam alanınıza üstüne konamaz. Hayat paradan değerlidir” dedi.
HUKUKİ SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Bursa Barosu Çevre Komisyonu üyelerinden Avukat Eralp Atabek, hukuki sürecin devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: “Bir yandan eylem yapıyoruz bir yandan da hukuki süreci devam ettirmeye çalışıyoruz. Meslektaşım Avukat Osman Atalay’la çeşitli davalar açtık. Tabip Odası, Bursa Barosu, TMMOB Genel Merkezi yani Ankara’dan gelen destekle de bu yargısal başvurularımızı sürdürüyoruz. Biliyorsunuz, ÇED davası bilirkişi raporu lehimize olduğu halde reddedildi. Bunun üst mahkemesine başvurduk, Danıştay’a gitti, inceleniyor. Kesimi engellemek için iki orman davası açmıştık. Mahkeme, bilirkişi incelemesi bile yapılmadan ‘ÇED davasında bu iş görülmesi gerekir, bizim işimiz değil’ dercesine davaları reddetmişti. Bir üst mahkemeye başvurusunu yaptık. İstanbul İdare Mahkemesi’nde incelenecek.”
İznik Gölü’nden alınacak su ile ilgili bir davanın daha devam ettiğini sözlerine ekleyen Atabek, “Devlet Su İşleri, savunmasını verdi. Başka bir istekte bulunduğunuzda ‘Bir gram su yok’ diyen DSİ, gölden çekilecek 6 milimin önemli olmadığını söyledi. İznik Gölü’nden hatalı kullanım, kuraklık sebebiyle 6 milim değil, 6 metre geri çekilmiş durumda” ifadelerini kullandı.
BTO Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, etkinliğin sonunda yaptığı değerlendirmede, Kirazlıyayla köylülerinin haklı mücadelelerinin arkasında durmaya devam edeceklerini belirterek, “Maden sahasındaki çalışmalar durdurulana kadar hukuki süreçleri takip edeceğiz” diye konuştu. Heyet daha sonra inşaatın sürdüğü maden sahasında gözlemlerde bulundu.
Bursa 1. İdare Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme, kendi atadığı bilirkişi heyetinin köylülerin lehine olan raporunu görmezden gelerek ÇED raporunun iptali istemini reddetmişti.