-“ELBET BİRGÜN YAŞLANACAĞIZ”

-“ELBET BİRGÜN YAŞLANACAĞIZ”

-SANKO ÜNİVERSİTESİ SBF BESLENME VE DİYETETİK BÖLÜMÜ TARAFINDAN “ELBET BİRGÜN YAŞLANACAĞIZ” KONULU PANEL DÜZENLENDİ -SBF DEKANI PROF. DR. PASİNLİOĞLU: “SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YAŞLANMAK İÇİN BEDENİMİZE VE RUHUMUZA İYİ BAKMALIYIZ”

-“ELBET BİRGÜN YAŞLANACAĞIZ”
-SANKO ÜNİVERSİTESİ SBF BESLENME VE DİYETETİK BÖLÜMÜ
TARAFINDAN “ELBET BİRGÜN YAŞLANACAĞIZ” KONULU PANEL
DÜZENLENDİ
-SBF DEKANI PROF. DR. PASİNLİOĞLU: “SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE YAŞLANMAK
İÇİN BEDENİMİZE VE RUHUMUZA İYİ BAKMALIYIZ”
SANKO Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi (SBF) Beslenme ve Diyetetik Bölümü
tarafından “Elbet Birgün Yaşlanacağız” konulu panel düzenlendi.
Çevrimiçi düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan SANKO Üniversitesi SBF
Dekanı Prof. Dr. Türkan Pasinlioğlu, “Sağlıklı bir şekilde yaşlanmak için bedenimize
ve ruhumuza iyi bakıp, üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz” dedi.
İnsanoğlunun doğduğu andan itibaren yaş almaya başladığını anımsatan Prof. Dr.
Pasinlioğlu, yaşlanmanın, her bireyin karşı karşıya kalacağı kaçınılmaz bir gerçek
olduğunu söyledi.
PROF. DR. EFSUN KARABUDAK
SBF Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Efsun Karabudak da panelin,
yaş alma sürecine giden yolculuğunda yaşama ve yaşam kalitesini etkileyecek
etmenlere ışık tuttuğunu belirterek şunları kaydetti:
“Bu etkinliklerimizin gerçekleştirilmesinde bilim ışığının her daim güçlü yanması için
destek olan Mütevelli Heyetimize, her zaman her yönüyle sabırla yanımızda olan çok
değerli Rektörümüz Prof. Dr. Güner Dağlı’ya, üniversite yönetimine ve panelin
düzenlenmesinde büyük emek harcayan Prof. Dr. Nurten Budak başkanlığında
çalışan ekibime teşekkürlerimi sunuyorum.”
PROF. DR. NURTEN BUDAK
SBF Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Nurten Budak ise Türkiye’de
her dört aileden birisinde yaşlı bir birey bulunduğuna dikkat çekerek, yaş gruplarında
en hızlı artışın yaşlı nüfusta olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye İstatistik Kurumu 2021 yılı araştırmasına göre ülkemizde yaşlıların mutluluk
kaynaklarının aileleri olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karabudak, “Geleneksel aile
yapımızda yaşamımızın sonuna kadar yaşlılarımızı yanımızdan ayırmamız gerekiyor.
Yaşlı nüfus artış hızına bakacak olursak yaşlılar gelecekte Türkiye’de tüm sağlık
profesyonelleri için önemli bir hizmet grubunu oluşturacaktır” diye konuştu.
PROF. DR. ZEYNEL ABİDİN ÖZTÜRK
Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynel
Abidin Öztürk de sağlık sistemindeki gelişmelerin son yıllarda doğumdan itibaren
beklenen yaşam süresinin belirgin bir şekilde uzattığını ve bu ilerleyişin sonucunda
sağlık, sosyal, eğitim ve ekonomi gibi birçok alanda değişimin kaçınılmaz olduğuna
dikkat çekti.
İlk çağlardan itibaren insanoğlunun daha uzun süre yaşayabilmek için çok çalıştığını
ve imkanları en verimli şekilde kullanmaya çaba gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Öztürk,
sözlerini şöyle tamamladı:

“Gerek bilim gerekse sağlık alanında hızlı değişim ve gelişmeler olmuştur. Artık amaç
sadece daha uzun süre yaşamak değil aynı zamanda bu süreci daha kaliteli ve
bağımsız bir şekilde tamamlamak, işlevsel kaynakları verimli bir şekilde kullanarak
yaşam aktivitelerini özgürce yerine getirebilmek olmuştur.”
PROF. DR. NESLİŞAH RAKICIOĞLU
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Toplum Beslenmesi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Neslişah Rakıcıoğlu ise yaşamın
tüm dönemlerinde doğru beslenmenin sağlıklı ve mutlu bir yaşam için önem olduğunu
vurgulayarak, “Kendimizi en üst seviyede sağlıklı tutabilmek için otoritelerin belirlediği
bilimsel kanıtlara dayalı rehberlere ve beslenme modellerine uymak zorundayız”
ifadelerini kullandı.
PROF. DR. ARZU DEMİRGÜÇ
SANKO Üniversitesi SBF Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr.
Arzu Demirgüç de fiziksel açıdan aktif kişilerde; obezite görülme sıklığı düşük, yaş
alma ile ilişkili kilo alımının daha az olduğunu hatırlattı.
Prof. Dr. Demirgüç, düzenli yapılan orta şiddetli ve şiddetli fiziksel aktivitenin, kalp-
damar hastalıkları, Tip II Diyabet gibi önemli kronik hastalıkların gelişmesini
önlediğini, demans ve alzheimer gibi yaşa bağlı mental hastalıkların gelişim riskini
azalttığını söyledi.
“Yaşlı yetişkinler için, herhangi bir fiziksel aktiviteye katılım, hareketsiz olmaktan daha
iyidir” diyen Prof. Dr. Demirgüç, şu önerilerde bulundu:
“Hareketsiz geçen süreyi azaltmanın kalp-damar, metabolik hastalıkları önlemek ve
kişinin işlevsel kapasitesini artırma ile ilgili yararları vardır. Yaş almış kişinin sağlığının
geliştirilmesi ve sürdürülmesi için, haftada en az 150 dakika yürüyüş gibi orta şiddetli
aerobik aktiviteleri ve haftada en az iki gün kas kuvvetini korumak için dirençli
egzersizleri içeren bir egzersiz programına devam etmesi sağlanmalıdır.
Egzersiz öncesi yaşlı kişinin kas-iskelet sistemi ve fiziksel uygunluk
değerlendirmelerini yapan fizyoterapist tarafından kişiye özel egzersiz programı
hazırlanmalıdır.”
Panelin oturum başkanlığını SANKO Üniversitesi SBF Beslenme ve Diyetetik Bölümü
Öğr. Üyesi Prof. Dr. Nurten Budak ile Dr. Öğr. Üyesi Tuba Ustaoğlu yaptı.